İlk Türk Matbaasının Kurulması ve İbrahim Müteferrika

İlk Türk Matbaasının Kurulması ve İbrahim Müteferrika
>
Matbaa, büyük miktarda bilgiyi hızlı ve çok sayıda paylaşmamızı sağlar. Aslında matbaa o kadar önemlidir ki, çağımızın en önemli icatlarından biri olarak anılmaya başlanmıştır. Toplumun gelişme biçimini büyük ölçüde değiştirdi. Türkiye'de matbaanın gelişmesinde süreç İbrahim Müteferrika ile başlamaktadır. 1674 yılında Macaristan'ın Kaloşvar şehrinde doğan ve üniteryen bir Macar olan İbrahim Müteferrika Türkler tarafından esir olarak İstanbul’a getirildi. Burada Müslüman da olarak müteferrikalık yaptı. Macaristan’daki eğitimi sırasında matbaa yani baskı işlerine merak sarıp ve öğrendiğinden matbaa kurmak istedi. Birçok yabancı dil bilmesinden dolayı diğer ülkelerle iletişim kuran heyetlerde de bulundu.
Osmanlı döneminde ilk matbaanın kurulması ile ilgili ise Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından 1720 yılında Fransa’ya elçi olarak gönderilen Yirmisekiz Mehmed Çelebi yanında oğlu Mehmed Said Efendi’yi de götürmüştü. Said Efendi orada boş durmayarak birçok yeniliğin Osmanlı İmparatorluğuna taşınmasını sağlamıştır. Aynı zamanda Paris’te bir matbaa işletmesini ziyaret etmiş ve İstanbul’a dönüş yaptığında bu konuda çalışmaya karar vermiştir. İstanbul’a döndüğünde Müteferrika ile tanışarak beraberce Nevşehirli Damat İbrahim Paşa desteği ile (Tek şartı; Dini olmayan eserler basmak şartıydı) bir matbaa işletmesi kurmak için çalışmalara başladılar. Böylelikle 16 Aralık 1727 tarihinde Darü’t-Tıbâati’l Amire isimli ilk matbaanın kurulmasıyla başlanıldı. Makine ve Latin alfabesi kalıpları ise yurtdışından getirildi.